2008 yılından beri yaşanan finansal krizler, değerler krizine dönüştü. Gelişmiş ülkelerdeki kötümserliğin yükseldiği zamanlarda borsalar hızla düşüyor. Tüketici güven oranları en düşük seviyelere vurdu, Amerika ve diğer gelişmiş ülkelerde işsizik rakamları radikal şekilde arttı. Avrupa’nın güneyindeki, dev şantiyelere dönüşen İspanyol ve Portekiz kentleri bu krizden özellikle emlak balonunun patlamasıyla oldukça etkilendiler. Fransa, Almanya ve İtalya’da inşa edilen yıllık konut sayısından daha fazla konutun inşa edildiği İspanya, bu trendin devam etmesi için Bilbao’da yaratılan etkiyi tekrarlamaya çalıştı. Ama yaşanan kriz ile elde ettiği sadece eğitim ve sağlık giderlerini azaltmak için kamusal ve özel harcamalara ayrılan kaynakların daralması oldu.
Tüm yaşananlar farklı vatandaş hareketlerinin ortaya çıkmasına yol açtı. Portekiz ise finansal krizden en çok etkilenen ülkelerden biri olarak Avrupa bölgesi ülkelerin kurtarma paketini kabul etti. O zamandan beri işsizlik ve gençler için imkanlar bağlamında problemlerle baş etmeye çalışıyor. Yarışma bu bağlamdan yola çıkıp, “krizden fırsata” başlığı altında farklı etkinliklere ev sahipliği yapabilecek özgün bir mimarlık örneği yaratmayı amaçlıyor. Yarışmacılardan kamusal yatırımların azaldığı ve harcamaların kısılmaya çalışıldığı bu zamanda yapının çok farklı etkinliklere ev sahipliği yapabilmesi ve farklı kullanımlar yaratabilmesi isteniyor. Bu yapı tüm kentliye açık olacak, çevresindeki kamusal binaları etkinleştirecek ve iyi mimarlığı sınırlı bütçelerle var etmeye çalışacak. Dergi kapağı mimarlığından daha farklı olarak bu yapının, yerin tarihi bağlamına, sosyo-ekonomik durum ve etik sürdürülebilirliği sağlaması talep ediliyor. Bu, referanslarını Portekizli yapı ustalarında, yerel mimarlıkta ve tarihte arayacak bir öneri olmalı.
Lizbon’un La Alfama bölgesindeki proje alanı, Sao Vincente de Fora ile Penteao Nacional arasında ve “el Tajo” ile görsel ilişkide bulunarak kentin en güzel manzaralarından birine sahip. Yarışmacılardan beklenen, farklı nitelikteki etkinliklere ev sahipliği yapması beklenen, çevresindeki tarihi yapıları yaratacağı müdahaleler ile yeniden programlayacak çok amaçlı bir pavyon tasarlamaları. Etkinlik ve aktiviteler, çevredeki kamu yapılarını ve insanları harekete geçirecek esas motor olacak. Özgün kullanımları esnek bir programla barındırması talep edilen 600 m2’lik büyüklüğün ziyaretçi resepsiyonuna, kokteyllere, sergilere ve sunumlara imkan verecek nitelikte olması isteniyor. Yarışmacılardan boyut kısıtlaması da gözetilerek önerdikleri tasarım bağlamına uygun işlevler üretmeleri bekleniyordu.
PROFESYONEL KATEGORİDE DERECEYE GİRENLER:
Öğrenci ve genç mimar olmak üzere iki kategoride açılan yarışma 27 Kasım’da sonuçlandı. Genç mimarların yarıştığı profesyoneller kategorisinde 67 adet proje önerisi sunuldu. Üç mansiyon Cecilia Furlan, Nele Aernouts, Yen Van Der Voort, Koen Van den Troost’tan oluşan ekip ile bireysel katılımcılar Filipe Taboada, Sara Lopez Camus arasında paylaşıldı. Bu kategoride verilen ana ödülü ise Bumhin Kim ve Minyoung Kim’den oluşan ekip, inşaat iskelelerini alternatif kullanımlar için bir araya getirdikleri projeleri ile kazandılar. Ödül alan ve katılan tüm projeler archmedium web sitesinde incelenebilir.
CARAVEL
Dünyanın dört bir yanındaki kentsel protestolar bize insanların bir araya gelerek yapılar, barikatlar, çadırlar ve anıtlar yaratma kabiliyetini gösterdi. Bu müşterek güç, pek çok ülkede yeni ortaklaşa var olma biçimleri, etkinlikler ve kutlamalar ile kentsel mekanın kullanılma alışkanlıklarını yeniden düzenledi. Bu deneyimlerden öğrenen bir tasarımcı olarak benim sorum şu: “İnsanlara kullanım şablonlarını ve basit yapıları birer başlatıcı olarak vererek özgürce yeniden yaratabilecekleri ve programlayabilecekleri bir ‘açık mekan’ sunabilir miyim?” Yaratılan öneri, proje alanına neredeyse hiçbir yapısal müdahalede bulunmuyor.
Yarışma programında istenildiği gibi 600 m2’lik çok amaçlı bir bina/yapı yerine, beş adet, ancak yirmi kişi ile itilerek hareket ettirilebilen araç öneriyorum. Bu araçlar sadece Portekiz için değil, onları var eden bilgiyi ilerletmiş ve nesilden nesile aktarmış tüm medeniyetler için büyük bir geleneğin ve bilginin anıtsal kanıtları olan Portekiz geleneksel gemilerinden ilham alıyor.
Meydana yerleştirilen ve kentin farklı noktalarından görülebilen balon, bu müşterek mekanın kullanılmasına dair bir çağrıdır. Yere işlenmiş pazar, forum, atölye, sahne gibi kullanımlara altlık olacak yerleşim şemaları yalnızca birer “başlatıcı” işlevinde. Meydanda araçların alternatifli ya da sürprizli bir araya getirilme ihtimalleri, mekan ve kullanım yaratımında kullanıcıların doğrudan katılımını ön görüyor, beraber el ele vererek bir kamusal alanı tekrar tekrar yaratmayı, kışkırtmayı ve tek amaç için bir araya gelmiş örgütlü insanların gücünü, yeniden programlanabilir müşterek bir mekanda görünür kılmayı amaçlıyor.
CLICK to visit the project page
Proje sayfasını ziyaret etmek için TIKLA.