top of page

Three gable houses, uncannily nestled together in a garden of a ruined building. Without doors and windows. In total silence. They are standing quite close to one another as if they are in need of some protection. Their faces, facing each other shine because of the caring power of the neighbourliness. The rest are worn, carry all wounds of a hurtful journey that brought them here, where they are not invited but probably welcomed as neighbours.

Three ‘other’.

Gable house is one of the most basic forms of home for many cultures. A symbol of belonging... It is a coffer of memories and a source for dreams. It is a statement of humans’ dwelling on earth.

It represents every one of us.

 

 

Variation 2*

The hurtful journey of Sephardic Jews started from Spain and Portugal in late 15th century with their edict of expulsion with Muslims by the will of Catholic Monarchs and ended up in various locations under the rule of Ottoman Empire such as Izmir (now Turkey), Thessaloniki (now Greece).

 

The historic harbour district of Izmir, Kemeraltı still has 9 synagogues and one rabbinate, some of them are still in active use by the Jewish community of Izmir. This area is one of the most important destinations for Sephardic Cultural Heritage in the world, and still quite alive in the everyday life of Izmir. 

 

This installation has been inspired by the conflictful relations of past and present in the neighbourhoods of Kemeraltı, the journey of Sephardic Jews and also the urban fabric of this district. An installation that you can’t enter but sneak peek which excites visitors to walk through but also creates a not welcoming, uncanny feeling because of their dimensions, appearance and positioning.

Üç kırma çatılı ev, tekin olmayan bir şekilde yıkık bir binanın bahçesinde birbirine sokulmuş. Penceresiz ve kapısız. Tamamen sessiz. Sanki korunmaya ihtiyaçları varmış gibi oldukça yakın duruyorlar. Birbirlerine bakan yüzleri, komşuluğun şefkatli gücüyle parlıyor. Geri kalanlar, davet edilmedikleri ama muhtemelen komşu olarak kabul edildikleri bu yere getiren zorlu yolculuğun tüm yaralarını taşıyor. Üç ‘öteki’. ​

 

Kırma çatılı ev, pek çok kültür için evin en basit biçimidir. Bir yere ait olmanın sembolüdür. Anılar için bir sandık ve hayallerin kaynağı... İnsanların dünya üzerinde yerleşikliğinin ifadesidir. Her birimizi temsil eder.

Çeşitleme 2*

Sefarad Yahudileri’nin zorlu yolculuğu 15. yy’da Katolik hükümdarların Müslümanlarla beraber onları sınır dışı etme kararı ile İspanya ve Portekiz’den başladı ve Osmanlı İmparatorluğu’nun yönetimi altındaki İzmir ve Selanik gibi yerlerde sona erdi.

İzmir’in tarihi liman mahallesi olan Kemeraltı dokuz sinagog ve bir hahamhaneye sahip. Bunların bazıları hala İzmir Yahudi cemaati tarafından kullanılıyor. Sefarad Kültür Mirası için dünyadaki en önemli adreslerden biri olan bu alan İzmir gündelik hayatının parçası olarak hala capcanlı.

Bu yerleştirme, Kemeraltı’nın geçmişinin ve bugününün fikir ayrılıkları ile dolu ilişkilerinden, Sefarad Yahudileri’nin yolculuğundan ve bölgenin kentsel dokusundan ilham alıyor. İçine giremediğiniz ama gizlice içine ve ötesine bakabildiğiniz, ziyaretçileri aralarından yürümek için heyecanlandıran ama aynı zamanda boyutları, görünüşü ve yerleşme biçimi yüzünden  pek davetkar olmayan tekinsiz bir yerleştirme.

2020

Izmir, Turkey

Architectural Installation

Mimari Yerleştirme

 

H. Cenk Dereli

bottom of page